Justin Trudeau, karizmatik bir lider olarak akıllarda kalmanın yanı sıra skandallarla da anılacak gibi duruyor.
Başbakan olarak seçildiği 2015 yılından bu tarafa ciddi anlamda üç skandala adı karışmış durumda. Üç skandal üç etik soruşturma demek.
Skandalların ilki 2017 yılında Christmas tatili için İsmaili tarikatının lideri Aga Khan’a ait Bahamalar’daki özel adada yaptığı tatil idi. Bu tatil ile, Kanada tarihinde ilk kez bir başbakanın federal etik kurallarını ihlal ettiği kabul edilmiş ve ciddi tartışmalara sebep olmuştu.
İkinci skandal ise 2018 yılında rüşvet suçlamasından ceza almaması için Quebec merkezli mühendislik firması SNC-Lavalin lehine Başbakanlık Ofisi’nden Adalet Bakanı’na baskı yapıldığının ortaya çıkmasıyla yaşanmıştı.
Trudeau’nun karıştığı son skandal ise federal hükümetin COVID-19 yardımları kapsamında öğrenciler için açıklanan Canada Student Service Grant (CSSG) adlı 912 milyon dolarlık programın WE Charity adlı yardım kuruluşuna ihalesiz verilmesi sonrasında ortaya çıktı. Programla, yaz işi bulamayan öğrencilere pandemiyle mücadele için yapılacak aktivitelerde gönüllü çalışmaları halinde para ödenmesi amaçlanıyordu.
Justin Trudeau’nun 25 Haziran’da ihalenin WE Charity adlı kuruluşa verildiğini açıklamasının ardından muhalefet partileri Trudeau ailesinin WE Charity ile ilişkisinin olduğu iddialarını gündeme taşıdı. Yoğun eleştiriler sonrası WE Charity ile olan sözleşme iptal edildi. Sözleşmeye göre projenin idari masrafları için WE Charity’e 43.53 milyon dolar ödeme yapılması planlanıyordu.
Justin Trudeau’nun ailesi WE Charity’nin etkinliklerine katılmış karşılığında 300 bin dolara yakın ücret almış, ayrıca 200 bin dolar civarında masraflar için ödeme yapılmıştı.
Trudea ailesi ile birlikte Ekonomi Bakanı Bill Morneau da WE Charity ile ilişkisi sorgulanıyor. Morneau’nun bir kızı WE Charity’nin seyahat bölümünde çalışıyor, diğer kızı ise WE Day etkinliklerine konuşmalar yapmış. Morneau ve ailesi WE Charity’nin çalışmalarını yakından görmek için 2017 yılında Ecuador ve Kenya’yı kapsayan geziye gitmişler ve 41 bin dolarlık masrafların tamamı bu organizasyon tarafından karşılanmış. İddialar sonrası Morneau özür diledi ve bu parayı WE Charity’e geri ödemek zorunda kaldı.
İlk iki skandal sonrası Etik Komisyonu Trudeau’yu suçlu bulmuştu. Yaptığının hata olduğunu belirterek özür dileyen Trudeau şimdi üçüncü kez soruşturma geçiriyor.
2015 seçimlerinde yaklaşık toplam seçmenin yüzde 40’ının oyunu alarak tek başına iktidara gelen Trudeau, 2019 yılında yapılan seçimlerde ise hem oy oranı hem de milletvekili sayısının düşmesiyle çoğunluğu sağlayamayarak azınlık hükümeti kurmak zorunda kalmıştı.
Pandemi sonrası açıkladığı yardım paketleri ve her gün yaptığı canlı bilgilendirmeler ile popüleritesini arttıran Trudeau, WE skandalı ile yeniden yara almış oldu.
Bir sonraki genel seçimler 2023’te yapılacak. Ancak, azınlık hükümeti olduğu için muhalefet çoğunluğa sahip durumda ve tüm partiler bir araya gelirse hükümeti düşürebilirler. Ancak anamuhalefet partisi olan Conservative Party (Muhafazakar Parti) henüz yeni liderini belirlemiş değil. O nedenle yakın gelecekte bir erken seçim beklemek hayal olur.
Unutamadıklarımdan…
İlkokul ikinci sınıfta ezberlediğim bir tekerlemeyi aradan yıllar geçmesine rağmen hala hatırlarım.
Sanırım benim yaşımdakiler ve daha da büyüklerimiz de bu tekerlemeyi iyi bilirler.
Girişi başka bir tekerlemeye ait. Ama ben yıllardır tek bir tekerleme olduğunu zannediyordum.
“İğne battı, canımı yaktı, tombul kuş, arayaba koş, arabanın tekeri, İstanbul’un şekeri, hop hop altın top, bundan başka oyun yok.”
“Komşu komşu hu hu…. Oğlun geldi mi?
Geldi.
Ne getirdi?
İnci boncuk.
Kime kime?
Sana bana.
Daha kime?
Kara kediye.
Kara kedi nerde?
Ağaca çıktı.
Ağaç nerde?
Balta kesti.
Balta nerde?
Suya düştü.
Su nerde?
İnek içti.
İnek nerde?
Dağa kaçtı.
Dağ nerde?
Yandı, bitti, kül oldu.”
Bakış açısı
Yaşını başını almış iki eski arkadaş kadın yolda karşılaşmışlar. Önce hâl hatır sormuşlar, sıra çocuklarına gelmiş.
Senin oğlan nasıl, evlendi mi, diye sormuş biri.
‘Evlendi’, demiş öteki ve devam etmiş: ‘Sorma, gelinden hiç memnun değilim, düşman başına. Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor. Yorgun olduğu zaman oğluma yemek pişirttiriyor. Bazen sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlayıp yatağına götürüyor. Ne dikiş var ne ütü. Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırıyor. Evde prensesler gibi yan gelip yatıyor. Çok üzgünüm, çok…’
Vah vah, demiş arkadaşı. Peki kızın nasıl, o da evlendi mi, diye sormuş bu sefer.
‘O da evlendi’, demiş ve başlamış anlatmaya: ‘Kızım çok mutlu. Öyle iyi bir damadım var ki kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor. Çoğu akşam yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın öyle iyi bir çocuk ki tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor, kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor. Kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum çooookkkk.’
Bu hikayeden yola çıkarak kişilere ve olaylara bakış açınızın nasıl olduğunu değerlendirebilirsiniz…
