Niagara Bölgesi’ndeki ünlü otel ve restoranların vazgeçilmez aşçısı: Barış Başol
Mesleğe bulaşıkçı olarak başladı şimdi Niagara’nın en iyi otellerinden olan Marriott Hotel’de ikinci aşçıbaşı (Executive Sous Chef) ve aynı zamanda 360 kisi kapasiteli Milestones adındaki restoranda aşçıbaşı olarak görev yapıyor. Barış Başol, Kanada’da bulunan en iyi Türk aşçılardan birisi. 2010 yılında Kanada’ya geldi ve yaklaşık 10 yıldır Niagara Bölgesi’ndeki ünlü otel ve restoranlarda çalışıyor.
Barış Başol: ‘Çok engin ve zengin tarihi olan bir ülkenin mutfağının döner, kebab ve lahmacundan ibaret olacağını ben kabul edemem.’
Barış Başol’un mutfaktaki yolculuğu 1995 yılında Bursa Mudanya’da bir otelde bulaşıkçı olarak işe girmesiyle başlar. Bu otelde iki yıl bulaşık yıkadıktan sonra mutfağa geçer ve aşçı çırağı olur. İşini çok sevmesi ve iyi insani ilişkilerinin yardımıyla farklı yerlerde karşısına çıkan fırsatları iyi değerlendirir. 2001 yılında çıraklıktan kalfalığa terfi eder. Askerliğini tamamladıktan sonra Türkiye’nin birçok değişik turizm bölgelerindeki otellerde değişik gastronomi branşlarında görev alır. 2005 yılında ise KKTC’ne gider.
İnsani ilişkileri ve işine bağlılığı onun önüne bu sefer farklı bir kapı açar ve Venezuela’daki Caracas Türk Büyükelçiliği’nden aşçıbaşılık teklifi alır. Dışişleri Bakanlığı’nın himayesinde Caracas’a giden Başol, oradaki vaktini iyi değerlendirmek için hem çalışır hem de İspanyolca dil kursuna gider. Ardından ‘Uluslararası Aşçılık Okulu’nu İspanyolca dilinde derece ile bitirir.
Ülkedeki güvensizlik ve olumsuz koşullar nedeni ile Venezuela’dan ayrılmak zorunda kalan Barış Başol’un Kanada macerası ise 2010 yılında başlar.
Kanada’da ilk olarak kendisine sponsor olup çalışma iznini alan Jordan, Ontario’da bulunan Ramada Hotel’de işbaşı yapar. Göçmenlik hakkını elde ettikten sonra ise 10 senedir Kanada’nın en iyi restoranları arasında ilk beşe seçilen AG Inspired Cuisine adlı restoranda ikinci asçıbaşı (Sous Chef) olarak çalışır.
Şu anda ise Niagara Falls Marriott Hotel’de ikinci aşçıbaşı, aynı zamanda 360 kişi kapasiteli Milestones Restaurant’ta aşçıbaşı olarak görev yapıyor.
Otel ve restoran aşçısı olmak arasında doğu ile batı aradındaki kadar fark var diyen Başol, “Mutfaktaki etik kurullar, disiplin, hazırlama ve pişirme teknikleri her ne kadar aynı olsa da, yönetim, uygulama ve sonlandırma tamamen farklı. Otel mutfakları birçok değişik mutfakları barındırır: Sıcak mutfak, soğuk mutfak, pastane, kasap, kahvaltı ve genelde hepsinin kendi sorumlu şefleri var. Restoranlarda ise genel olarak bir mutfak bulunur ve her şey bu mutfaktan çıkar. Ayrıca otel aşçıbaşıları “executive chef” ünvanı taşırken, restoran aşçıları “chef de cuisine” ünvanı taşırlar”, bilgisini veriyor.
Otel ve restoranlarda çalışmak için en önemli kriteri insan sevgisi, doğa sevgisi, kullanılan ürünlere saygı duyma, israftan kaçınma ve mesleği sevme olarak tanımlayan Başol, “Bunları içinizde bulundurduğunuz zaman yolunuz ona göre çiziliyor ve sırası ile işin teoriğini ve pratiğini öğrenme imkanı buluyorsunuz. Yapılan işi sevmek de önemli’, diyor ve Türkiye’nin yetiştirdiği büyük aşçılardan ve ilk aşçılık okulunun kurulmasında büyük emeği geçen rahmetli Aydın Yılmaz’ın sözünü hatırlatıyor: ‘Önemli olan yemek pişirmek değil, yemekle beraber pişmektir.’
Kendisinin Karadenizli olmasına karşın İtalya, Lübnan, İspanya, Yunanistan, Mısır ve Türkiye’nin içinde yer aldığı Akdeniz Mutfağı’nı diğer ülke mutfaklarına karşı tercih ettiğini, Asya ve Güney Amerika mutfaklarının da çok lezzetli olduklarını belirten Barış Başol Türk mutfağı hakkında ise şunları söylüyor: “Ülke mutfakları kendi halkının öz kültüründen ve tarihinden etkilenerek ve bölgesinde bulunan bitki coğrafyasından esinlenerek meydana gelir. Türkiye, iklim ve bitki coğrafyası olarak dünyadaki sayılı ve şanslı birkaç ülkeden birisi. Çok engin ve zengin bir tarihi de olan bir ülkenin mutfağının döner, kebab ve lahmacundan ibaret olacağını ben kabul edemem. Bugün Türkiye’ye komşu ülkeler bizim ürünlerimizi alıp kendi mutfaklarında bütün dünyaya pazarlıyorlar ve mutfakları dünyaca meşhur. Yunan Mutfağı buna iyi bir örnek.”
Bulunduğu bölgede çok az Türk aşçı tanıdığını da belirten Başol, ancak Toronto ve çevresinde sevgi dolu, iyi meslek ve ahlak sahibi aşçılar eminim ki vardır’, diyor ve ekliyor: Kanada’da restoran işleten arkadaşların öncelikle dikkat etmesi gereken hususların birincisi hijyen, ikincisi hijyen, üçüncüsü yine hijyen. Sonrasında insan sevgisi, muhabbet, samimiyet, ürünlere hürmet ve orijinal olmak geliyor. Eğer yaptığımız etli ekmek ise o ürünü rafa koyduğumuzda etli ekmek diye yazmak gerekir; ‘Turkish Pizza’ değil.’
