Coronavirus’e karşı Kanada’da henüz bir salgın alarmı verilmedi. Nedeni de bugüne kadar görülen vak’aların tamamının yurt dışından gelenlerle ve onların birinci derece yakınlarıyla sınırlı olması.
Çin derken şimdi de İran’dan gelenler hastalığı beraberlerinde Kanada’ya getiriyorlar.
Salgın nedeniyle Çin asıllılara ait iş yerleri büyük müşteri kaybı yaşıyorlar. Çin mahalleleri kan ağlıyor. Sıra, son günlerde hastalığı Kanada’ya taşıyan İran toplumuna ait iş yerlerine geldi gibi.
Kanada Sağlık Bakanlığı verilerine göre 3 Mart itibariyle Kanada genelinde 20’si Ontario, 12’si BC ve 1’i Quebec’te olmak üzere 33 kişide coronavirus (COVID-19) görüldü.
Lokal anlamda bir salgın henüz yok, ancak olmayacak anlamına gelmiyor.
Hasta sayısı Kanada’da tek tek artsa da korkusu ışık hızıyla yayılıyor.
Her ihtimale karşı insanlar temel ihtiyaçlarını stoklamak için çılgınca alışveriş yapıyorlar. Başta Costco olmak üzere süpermarketler bugünlerde belki de en hareketli zamanlarını yaşıyorlar.
Ne de olsa biraz abartılı bulsak da felakete hazırlık denen bir kültür var bu topraklarda.
Çin’de başlayan salgın dünya genelinde 60’dan fazla ülkeye yayılmış durumda. Bu ülkeler arasında komşu ülkelerin tamamında görülmesine rağmen Türkiye yok! Ne de olsa, rakı içmekle, sarımsak yemekle ya da koronavirüs muskası taşıyarak ya da duvara dua asarak virüsün etkisiz hale getirilebileceğine inanan büyük bir kitle var.
Kanada Hükümeti, Çin’in ardından Kuzey İtalya ve İran’a da kesinlikle seyahat edilmemesi uyarısı yapıyor. Ayrıca, Japonya, Singapur ve Güney Kore’ye gideceklere de dikkatli olmaları uyarısını yapıyor.
Salgın Kanada’da yayılmaya devam ederse önümüzdeki aylarda yapılması planlanan düğün, nişan, doğumgünü gibi toplu etkinlikler, konserler, fuarlar, konferanslar, seminerler, festivaller ve spor müsabakaları iptal edilecek gibi duruyor.
Hem ülke içi, hem de ülkeler arası seyahat planlarının yeniden gözden geçirileceği muhakkak.
İnsanların daha az seyahat etmesi başta havayolu şirketleri olmak üzere bir çok sektörde krizin de habercisi demek.
Amazon’dan satış yapan bir arkadaşım, Çin’deki karantina yüzünden imalat yaptırdıkları fabrika çalışmadığından stoklarında satacak ürün kalmadığını belirtiyor.
Bir yakınımın oğlu ile Japon kız arkadaşının bu yaz Japonya’da yapmayı planladıkları düğün de iptal edilecek gibi duruyor.
2020 Tokyo Olimpiyatları tehlikede.İran’da büyük şehirlerde camilerde cuma namazı kılmak yasak, Kabe’de umre yasak. Böyle giderse bu yıl Hac da yasaklanabilir.
Anlayacağınız, coronavirus krizi daha yeni başlıyor.
Wet’suwet’en krizi
Coastal GasLink doğalgaz boru hattı projesi BC’de Dowson Creek şehrinden Kitimat sahil kasabasına kadar uzanıyor ve toplam uzunluğu 670 km.
Boru hattı projesi BC’de Wet’suwet’en Yerlileri’nin topraklarından geçiyor.
Wet’suwet’en, BC eyaletinin kuzeyinde, Bulkley Nehri boyunca, Burns Gölü, Broman Gölü ve François Gölü etrafında yaşayan yerli halklara verilen isim. Kendi içinde farklı kabileler barındırıyor.
Buradaki yerlilerin seçilmiş liderleriyle görüşmeler yapılmış, liderler belli bir para karşılığı doğalgaz projesine olur vermişler. Ancak geleneksel kabile şefleri ve yerli halk, boru hattı projesinin yerel, ulusal ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu ve çevreye büyük zararlar vereceğini öne sürerek projeye karşı çıktılar. Bu amaçla kurulmak istenen şantiyelere müdahale ettiler. Kamplar kurarak şantiyelere giriş çıkışı engellemeye başladılar.
Yeşilçam filmlerinde gecekondu mahallesine dadanan müteahhit ile mahallenin muhtarı ve muhtarın adamlarının yaptığı işbirliği gibi bir şey çıkmış ortaya.
Alberta Yüksek Mahkemesi projenin önünde hiçbir yasal engel olmadığı yönünde karar alınca RCMP, yerlilere müdahale etmek amacıyla bölgeye konuşlandı. Polisin müdahalesi ve gözaltılar sonrası Wet’suwet’en Yerlileri ile dayanışma amacıyla ülke genelindeki diğer yerli halklar ve çevreci kişi ve kuruluşlar protestolara başladılar. Bu amaçla bazı önemli yollara ve özellikle demiryollarına barikatlar kuruldu. Barikatlar nedeniyle şubat ayı boyunca ülke genelinde yolcu ve yük trenleri seferlerine ara vermek zorunda kaldı.
Yollardaki barikatların bazıları polis müdahalesiyle kaldırıldı ve yeniden tren seferleri başladı. Ancak polisiye müdahelenin sorunu çözemeyeceği anlaşılınca hem eyalet hem de federal hükümet, yerlilerle masaya oturmak zorunda kaldı.
En son taraflar arasında protestoların sonlandırılması ve boru hattı projesi inşaatının devamı için prensipte anlaşıldığı açıklandı.
