Zaman zaman Kanada’nın Ankara Büyükelçiliği’nin internet sayfasında Kanada’ya götürmek vaadiyle insanların dolandırıldığı ve dikkatli olunması gerektiği yönünde duyurular yapılır. 

Bu duyruların bir benzeri bu defa Türkiye’nin Ottawa Büyükelçiliği’nin internet sitesinde yayımlandı. 

‘Kanada’da Yüksek Maaşlı İş Bulma Vaadiyle Yapılan Dolandırıcılık Girişimleri Hakkında Uyarı!’ başlıklı DEİK merkezli duyuruda, ‘T.C. Ticaret Bakanlığı Dış Temsilcilikler ve Uluslararası Etkinlikler Genel Müdürlüğünden Kurulumuza iletilen bir yazıda, son dönemde bazı internet hesaplarından vatandaşlarımıza yönelik Kanada’da çalışmak üzere yüksek maaşlı iş tekliflerinin yapıldığı; ilgilenen vatandaşlarımızdan vize ve iş başvuru ücreti adı altında ödeme yapmaları istendiği belirtilmiş ve yapılan araştırmalar neticesinde bu tür tekliflerin tamamının dolandırıcılık amaçlı olduğunun tespit edildiği belirtilmektedir’, deniliyor. 

Aynı günlerde bir başka duyuru ise Kanada’da inşaat yatırımları bulunan ve çeşitli eyaletlerde otel satın almaları yapan Akman Holding’ten geldi. 

Holding’in internet sitesinde yapılan açıklamada, ‘Son günlerde edindiğimiz bilgiye göre Akman Holding adının kullanılarak yurtdışında iş vaadiyle kim olduğu bilinmeyen ve şirketimizle ilgili bulunmayan şahıslarca bazı kişilerden bir takım belgeler ve para istendiğine dair şirketimize ihbar ve teyit amaçlı telefonlar gelmektedir. Bu kapsamda şirketimiz adını kullanarak sizlere telefon veya çeşitli vasıtalarla ulaşarak kimlik, pasaport vs. bilgilerinizi ya da herhangi bir alacak adı altında para isteyen dolandırıcılara itibar etmemeniz gerektiğini, gerekli yerlere yasal başvuruları yapmanızı önemle duyururuz’, denildi. 

Gerçi, bir kaç yıl önce Toronto’da Kennedy Rd. ile 401 kesişiminde Kennedy Condominums adındaki inşaat projesinde daire satışı için Türkiye’de ‘Daire al, Kanada vatandaşı ol’ şeklinde yanıltıcı kampanya yapan da bizzat Akman Holding idi; o da ayrı bir konu.  

Bütün uyarılara rağmen maalesef kötü niyetli kişiler bir yolunu bulup Kanada hayali kuranları dolandırıyorlar. 

Bazen bu kişiler, insanların heveslerinden iştahı kabaran sıradan birer dolandırıcı ya da bu işi profesyonel olarak yapan lisanslı göçmenlik danışmanı olabiliyor. 

Yasal olarak göçmenlik danışmanlığı yapabilmek için göçmenlik danışmanlığı çalışma ruhsatı gerekiyor. Bu çalışma ruhsatını da Kanada’da ICCRC (Immigration Consultants of Canada Regulatory Council) veriyor. Üyeleri yanlış yapınca da disiplin soruşturması açıyor, gerekli görürse üyeliğini süresiz iptal ediyor.  

Örneğin Cem Devrim Türetken adlı kişinin lisansı gelen çok sayıda şikayet üzerine önce askıya alınmış, geçtiğimiz nisan ayında da süresiz iptal edilmiş.  Ahmet Bumin Altuğ ve Mehmet Yılmaz isimli kişilerin lisansları ise aidatlarını ödemedikleri için iptal olmuş. 

Kanada rüyasının kabusa dönmemesi için servis alınan kişi ya da firmaların bu işi yapmak için yetkisi olup olmadığını öğrenmek için ICCRC’nin web sayfasına (www.iccrc-crcic.ca) bakmakta yarar var. 

Coronavirus

Eski çağlarda veba salgını gibi hastalıklar nedeniyle nüfusun neredeyse yarısı hastalıklardan kırılırdı. 

Kesin kayıt tutulmaya başlandığı yakın zamana bakacak olursak:

1889’da Rusya’da görüle grip salgınında bir milyondan fazla kişi hayatını kaybetti.

1918’de patlak veren İspanyol Gribi tüm dünyada 50 milyon insanın ölümüne neden oldu.

1957’de görülen Asya gribinden 1,5 milyon kişi öldü.

1967’deki Hong Kong Gribinde hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyon civarında.

Ayrıca her yıl dünya genelinde ishalden veremden, sıtmadan, kızamıktan, boğmacadan, tetanostan ve menenjitten milyonlarca kişi hayatını kaybediyor. Hem de bu hastalıkların kesin tedavisi ve korunma yolları varken. 

Milenyum ile birlikte hayatımıza değişik isimler verilen virüsler sıklıkla girmeye başladı. 

SARS, MERS, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Zika Virüsü ve Ebola gibi.

Yeni gelenler bilmez ama 2003’te Toronto’daki SARS salgını büyük korkuya sebep olmuştu. 438 kişi bu hastalığa yakalanmış, 44 kişi de hayatını kaybetmişti. İlk hastalık Hong Kong’tan dönen bir kadında görülmüş, sonra o kadının oğlunda. İkisi de ölmüştü. Bu iki hasta nedeniyle Scarborough General Hospital’da salgın başlamış, acil servis kapatılmış, koca hastane karantinaya alınmıştı. 

Şimdi aynı korkuyu Koronavirüs (Coronavirüs) salgınında görüyoruz. 

Koronavirüs Çin’in Wuhan kentinde aralık ayında ortaya çıktı. Virüs pek çok dünya ülkesine sıçramış durumda. Hastalığa yakalananlar ve ölü sayısı hızla yükseliyor.

Virüsün ortaya çıktığı Wuhan’da alınan karantina önlemleri kapsamında yaklaşık 50 milyon kişinin seyahat etmesine izin verilmiyor. Şehir karantinaya alınmış durumda.

Dünya Sağlık Örgütü de acil durum ilan etti. 50’den fazla havayolu şirketi de hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla Çin’e uçuşları durdurmuş durumda. 

Şu ana kadar Kanada’da üç kişi de hastalık görülmesine rağmen olağanüstü tedbirler alınıyor. Air Canada Çin’e olan uçuşları askıya aldı. Çin’de bulunan Kanada vatandaşları özel uçaklarla tahliye edilip hastalık ihtimaline karşı Trenton’da askeri tesislerde 14 günlük karantinaya alınıyorlar.  

Hastalığın aşısı ve bilinen bir tedavi yöntemi olmadığı için karantina yöntemine başvuruluyor.

Bu süreçte Kanada’daki Çinlilere ait iş yerlerinin özellikle de market ve restoranların büyük müşteri kaybı yaşadıklarını görüyoruz.  

Çok ihtiyaç duyulmadıkça insanlar kalabalık alanlarda bulunmaktan kaçınıyorlar. 

Öte yandan, maske satışları tavan yapmış durumda. Öyle ki Toronto’da faaliyet gösteren bir Türk marketinde bile salça, bulgur veya zeytinden daha fazla maske satılıyor desek yalan olmaz.