Kore Savaşı’na katılan onlarca Türk vatandaşı Ermeni’den bir tanesi olan Vahe Bedrossian, 92 yaşında hayatını kaybetti. Kore’de 18 ay kalan ve gazi olan Bedrossian, 1965 yılında Kanada’ya göç etmişti. Bedrossian, Kanada’da bilinen tek Türk vatandaşı Kore gazisiydi.
1927 yılında İstanbul’da doğan Bedros Vahe Bedrossian, ilk okulu Ermeni Okulu’nda okuduktan sonra üç yıl Alman Mektebi’ne gider. 2. Dünya Savaşı patlak verince bu okul kapanır ve tekrar Ermeni Okulu’na döner. Sonra okulu tamamen bırakır ve bir kuyumcunun yanında çalışmaya başlar. Yaşı gelince askere gider. Acemi birliğindeyken nizamiye nöbetçisi bir teğmenle kavga edince ceza almamak için sivillikten tanıdığı bir Yüzbaşı’nın yanına sığınır. Yüzbaşı, konunun üst makamlara gitmesine engel olamayacağını ve tek çare olarak Kore’ye gitmesi gerektiğini söyler. Gönüllü olarak listeye ismini yazdırır ve 9 Ağustos 1951’de 2. Türk Tugayı’yla birlikte Kore’ye gitmek için yola çıkar.
Önce 1. Türk Tugayı Kore’ye gider, arından 900 kişilik takviye, sonra 3. ve 4. Tugay. 4. Tugay’da olan askerlerin çoğu Savaş’a katılmadığı için muharip gazi sayılmadılar.
Vahe Bedrossian’la birlikte çok sayıda Ermeni ve Rum asıllı Türk vatandaşı da Kore’de savaşır. Hatta sıhhiye bölüğünde olan teyzesinin oğlu Kore’de bir dost kurşunuyla hayatını kaybeder.
Bir süre Seul Karakol Kumandanlığı’nda karakol komutanlığı da yapan Bedrossian, Kore’de Askeri İnzibat olarak 18 ay görev yapar.
Subaylar izinlerinde Tokyo’ya gider, o da onlara takılırdı. Uçakla yaklaşık 2, 2.5 saatlik bir yolculuktu bu. Tokyo’ya giden subaylar, askerleri de idare eder, Seul’e gitmelerine izin verirlerdi.
Bedrossian, Tokyo’dan satın aldığı bir fotoğraf makinesiyle Kore’ye ait yüzlerce fotoğraf çekmişti.
Savaş bitince Türkiye’ye dönen ve teskere alan Vahe Bedrossian, askerden önceki mesleği olan kuyumculuğu bir kenara bırakarak sıhhi aletler satış ve servisine başlar. X-ray cihazı tamiri, ameliyat odalarına kurşun kaplama gibi işleri yapan Vahe, Anadolu’yu dolaştığı zamanlarda Vahit ismini kullanırdı. Söylediğine göre bir gün Erzurum ya da Kars’ta sigorta hastanesinin ameliyathanesini kurşun kaplamaya gitmişler. Röntgenci Ermeni olduğunu biliyor ama başhekim bilmiyormuş. Yapılan işi çok beğenen başhekim: “Hep gavurlar gelip yapardı bu işleri. Çok şükür Allah’a Vahit bey gibi bizden bir teknisyen yaptı bu sefer,” demiş.
Sonraları fotoğraf makinesi satışı ve tamiriyle uğraşan Vahe Bedrossian, 6-7 Eylül olayları sonrası diğer bir çok Ermeni, Rum ve Süryaninin yaptığı gibi yurt dışına gitme imkanlarını araştırmaya başlar.
İşi dolayısıyla sürekli Avrupa’ya giden bir kişiydi. Almanya’ya gitmek istiyordu ancak tesadüf eseri o zaman Kanada’nın konsolosluk işlerine de bakan İngiliz Konsolosluğu’nda çalışan bir görevliyle tanışır ve Kanada için başvuru yapar.
İş yaptığı bir Alman saat firması yetkililerinin ricası üzerine dört ay kadar Almanya’da kaldıktan sonra yine bu firmanın çalışanı olarak ailesiyle birlikte 1965 yılında Kanada’ya gelir. Bu firma için bir süre çalıştıktan ayrılıp bağımsız olarak fotoğraf makinesi tamir işini yapar. 80 yaşına kadar da aktif çalışır.
1977 yılına kadar Kanada çifte vatandaşlık hakkı vermediğinden vatandaş olmak için başka ülke vatandaşlığından ayrılmak gerekiyordu. Vahe Bedrossian, 2009 yılında o zamanki Ottawa Askeri Ataşesi’nin de büyük desteğiyle Türk vatandaşlığını yeniden almıştı. Vatandaş olduktan sonra da gazi maaşı almaya başlar. O Kanada’ya geldikten sonra Güney Kore’nin verdiği gazilik madalyasına ise büyük uğraşlar sonucu ancak 2009 yılında kavuşabilmiş.
Kanada’da bilinen tek Kore gazisi olan Vahe Bedrossian, 4 Aralık’ta 92 yaşında vefat etti.
Richmond Hill’de oturan Bedrossian, eşi Seta’yı 2009 yılında kaybetmişti.
